Kayıtlar

Ekim 20, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

veda.

yaktım. önüme çıkan, dilime gelen kalemimin çizdiği her şeyi yaktım. düşündüm, yaktım. ağladım, yaktım. gözyaşlarım benzin gibiydi. gözümden düşen her damla harladı, daha çok ağladım. kıyımdan, köşemden tutuştum, yandım. yandıkça bir sigara daha yaktım çünkü iyi geldi tek yananın ben olmadığımı bilmek. koskoca karanlıkta nokta kadar yanan bir alev iyi geldi yalnızlığıma, aldı götürdü küllerimi. göğün yüzüne vurdu, yerin yüzüne vurdu. canımın yangınını harladı. tek yananın o, tek yakanın ben olmadığımı anlattı kendince. dili yoktu, konuşamazdı. benim vardı. ne kadar konuştuysamda anlamadı. zaten beni kimse anlamadı. o nasıl anlayacaktı? ben mi anlatamamıştım kendimi? oysa konuşmak çok kolay değil miydi? bebekken öğrenmiştik hani. her derdimizi annemize anlatıp, babamızın halini hatrını sorup kaçmaz mıydık kağıt kalemle tanışana kadar? tanıştıktan sonra kendimizden bile kaçmayacak mıydık sanki? vurmayacak mıydık o prangaları aklımızın her bir uzvuna? yasaklamayacak mıydık düşünmey...